19 Mart 2011 Cumartesi

BEL ÇANTALARI REZİL Mİ EDER VEZİR Mİ?


Bel çantaları geri dönmüşe benziyor..Bir çok yakından takip ettiğimiz tasarımcı 2011 İlkbahar-Yaz koleksiyonlarında bel çantalarını en gözde aksesuar olarak podyumlara taşıdı..
90'lı yılların başlarında oldukça yaygın kullanılan bel çantaları uzunca bir dönem ait oldukları yere yani inşaat ustalarının bellerine yerleşmiş sessiz sedasız işlevlerini sürdürürken birden kemerlere hareket katsınlar diye saklandıkları yerden çıkarıldılar...
Bence keşke oldukları yerde kalmalarına izin verilseydi..
Bana manasız gelen birkaç detaydan biridir bel çantaları...elbette sevenlerine saygı duymak gerek ama şimdi sokaklarda uyan uymayan herkes kullanacak...kalın kalın bellere, olur olmaz kıyafetlerin üzerlerine takıp takıp çıkacaklar...genci yaşlısı herkes üstelik...
Bir de erkekler kullanacak, madem moda en kolay çanta kullanma şekli diye düşünerek...aldanmayın sakın beyler o amerikan filmlerindeki ustaların bellerinde gördüğünüz çantalar sizi aktörün bolca kremlenmiş kaslı vücuduna kavuşturmaz..bunun için spor salonlarını tercih etmekte fayda var..bel çantaları sadece Türk usulu göbeklerinizin altında göz tırmalar o kadar:)
Şakası bir yana,
Bazı materyaller podyumlardan çıkan fotoğraflarda durduğu gibi durmaz gerçek yaşamdaki kullanım alanlarında...
Bel çantaları da bana göre bunlardan biri işte...
Aşağıdaki fotoğraflardan ise sadece Hermes ve Baby Phat gözüme güzel görünen bir kullanım şekli uygulamış...
Bir de şuna inanırım, akla gelebilecek her türlü giyim ve aksesuar en ucuzundan en pahalısına kadar bir çok seçenekle sunulur bizlere..herkes kullanabilsin, modada fiyat kişiler arasında fark yaratmasın diye...Bu fikir bir kaç yerde işe yaramaz;
1. Ayakkabıda
2.Çantada
3.Üzgünüm beyler ama erkek giyiminde
4.Trikoda

Asla zaman marka takıntısı olmayan biri olarak bu 4 alt başlık için şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki ederini en çok belli eden ürünler bu kategorilerden çıkar..kalite farkını en çok bunlar insanın önüne çıkarır...
Bu konuya neden girdim..elbette durup dururken değil  bel çantaları farkındaysanız bu grubun bir üyesi ve olur olmaz yapılacak bir tercih rezil de edebilir vezir de..Karar sizin...












HAYVAN DESEN İLE KURBAN OLMAK YA DA OLMAMAK

Evet bazen görüntü kirliliği yaratan tercihlere de rastlamıyor değiliz ama onlara da şu açıdan bakabilmek gerek; demek ki bu kıyafet bu şekilde giyilmemeli,ya da bu aksesuar bu kıyafeti tamamlamıyormuş demek ki...diyerek herkesi kendi özgür moda anlayışı içinde rahat bırakabilmeliyiz..Birazcık pollyanna olmaktan zarar gelmez değil mi ama..
Neyse asıl konumuz bahar ve yaz sezonlarında sık sık görmeye alışacağımız hayvan desenlerine geri dönelim..
Aslında hayvan desenleri çok da gündem dışı kalabilen bir trend değil, yıllardır her biri tek tek olmasa bile en revaçta olan leopar desenini dönemin trendleri arasında olmasa da görmek mümkün...
Seveni çok ama yakıştırabileni az bir desen..iddialı ve görselliği dışında kişinin ruh haliyle uyumu önemli bir desen...''Neden bir desen kişinin ruh haliyle ya da kişiliği ile uyumlu olmak zorunda ki herkes her şeyi özgürce kullansın biraz pollyanna olmak gerek diyen sen değil miydin?'' diye aklınızdan geçiyor biliyorum..inanın kendimle çelişmek değil bu..şöyle ifade etmeye çalışayım; hayvan desenleri olarak değil ama özellikle leopar ve yılan desenleri benim fikrimce halinde tavrında, bakışında,mimiklerinde dişillik yansıması olan kadınlarda inanılmaz etkileyici duruyor..daha masum ifadelere, çocuksu tiplere yakıştıramıyorum elimde değil onlar mümkünse sadece aksesuarlarda kullanarak köreltsin bu desene olan aşklarını...


Bir de şu her desenin her kıyafete ve hatta her modele ve elbette her kumaşa uyum sağlayamaması gerçeği var...


Desenlerin kendi kimlikleri vardır,bir hikayeleri,ifade ettikleri bir anlam ve tabi ki misyonları vardır..
Bu kadar çok anlam yüklemek neden? moda sınırsızdır ve her materyali hayal gücünün elverdiği her şekilde kullanabilmeli insan diyenler için kendi fikrimi birkaç örnekle açıklamam gerek sanırım;


Örneğin anne modeli bir triko kazakta kullanılan leopar desen bana hep çok manasız ve sönük gelmiştir, neden bu olgunluğa gelmiş ve kadınlığını çoktan keşfetmiş bir hatun içindeki dişiliği triko alelade görünümlü bir leoparla ispatlasın ki saten ya da şifon bir bluz leopar deseni olduğundan daha etkileyici kılmaz mı??
Ya da hiç düşündünüz mü herhangi bir kumaş manto üzerindeki leopar desen zoraki kadınlık göstergesi gibi durup kadının dişiliğini ön plana çıkaracağı yerde vasat görüntü verirken neden leopar desenli bir kürk(imitasyon da olsa ki tercihim imitasyondur her zaman) çok çok daha çekici kılar ve dikkatleri üzerine toplar??
Bir başka örneğe gelince; günlük kullandığımız penye bluz ya da tuniklerde neden tek kullanımlık ve solmaya mahkum sıradan bir etki verirken şifon bir bluzu istediğimiz her yerde hatta plajda pareo olarak bile kullanabiliriz??
Ya da neden koton ya da pamuklu kumaşlarda tuhaf bir şekilde sönükleşip bırakın dişi görünmeyi vasata doğru sürükler bu desen??

Örneğin neden mini bir şort ya da etekte kullanılmış leopar desen seksapelinize ekstra bonus katar da bir kapride, şalvarda ya da uzun klasik bir pantolonda iticiliği körükler??
Bir stiletto ya da bootie leopar desenin şanına şan katar da bir spor ayakkabıda aynı etkiyi vermez bana..
Bunlar gibi bir sürü örnek sıralamam mümkün özellikle leopar desen söz konusu olunca, çok sevdiğim ya da çok sık kullandığım için değil..Aksine kullanmakta tereddüt ettiğim özenle seçmeye çalıştığım bir desendir benim için..Gözlemlediğim kadarıyla her konuda olduğu gibi leopar deseni de çok hunharca harcanıyor... 


Moda sınırları zorlamayı sever...moda kendisini sürekli yenilemeyi sever..moda geçmişten esinlenip geleceğe ışık olmayı sever...moda alternatifleri çoğaltmayı, her zevke hitap edebilecek globalliğe erişmeyi hedefler..
Moda dipsiz bir kuyu, öğretileri bitmeyen bir felsefe gibidir...
Moda algıları zorlamayı ve bu şekilde şaşırtmayı ilke edinmiş olsa da kendi içinde kuralları vardır..
Bu temel kurallar diretmekten uzak özgür iradelere seçme imkanı tanıyan, doğru ile yanlışı gösteren, tercihi bizlere bırakan bir sistemdir...
Tercihlerimizi her yazımda yinelediğim ''Moda Kurbanı Olmak'' deyimini hatırlayarak yapmak bizlerin elinde. 








18 Mart 2011 Cuma

BAHARDA NEON FIRTINASI



2011 İlkbahar-Yaz sezonundaki trendlerden en çok öne çıkanlardan biri kuşkusuz yer gök neon olacak desem yalan değil..
Henüz baharın içimizi ısıtan havaları başlamamış olsa da trendler ısıtmaya başladı bile..Neon renkler kolay kolay cesaret edemeyeceğimiz renkler iken birden vazgeçemeyeceklerimiz listesine giriverdi..modanın gücü bu olsa gerek..
Gerçi ben hala bu kadar iddialı trendleri sadece aksesuarlarda kullanmaktan yana tercihimi kullanırım..
Ayakkabıdan aksesuara bütün diğer trendlerde olduğu gibi neon modasında da her ürüne uyarlanmış olması işimizi kolaylaştıracak..
Benim gibi sadece aksesuar ya da küçük detaylarda yakalamak isterseniz şans bizden yana ne dersiniz..
Podyumdan sokağa taşan neon renkleri büyük bir hızla her yerde görmemiz mümkün...
Elbiselere bambaşka bir görünüm katmış eteklere daha eğlenceli bir hava katmış ayakkabılarda daha özgür makyajda daha iddialı olmuş benim fikrimce..
Gözlemlediğim en önemli özelliği neon renkleri olabildiğince düz modellerde kullanmayı tercih etmiş tasarımcılar..Detayı az düz kesim modeller ile renk oyunları inanılmaz bir kontrast oluşturmuş böylece renklerin çarpıcılığı modeller ile boğulmamış ve sadece kendisi gibi olmuşlar..bu haliyle kullanımını kolaylaştırmış podyumlar ile sokaklar arasında görünmez bir köprü kurmuşlar..





Neon renkleri kıyafetlerden çok makyaj ve güzellik ürünlerinde görmek mümkün aslında..Belki daha sade renklerde tercih ettiğiniz kıyafetlerinizi neon ojeler ya da makyaj ürünleri ile renklendirmeyi tercih ederek modanın içinde kalıp kurbanı olmamayı başarabiliriz...
Neon ojeler kullanmak için sabırsızlandıklarım arasında..birkaç sezondur farklı renk skalaları sunan oje üreticileri bu kez birbirinden cazip neon ojeleri raflara yerleştirmişler bile...
Makyaj konusunda çok fazla tercihim olacağını sanmıyorum aslında ama çok da kesin konuşmamakta fayda var yine de...
Yaz aylarında bronzlaştıkça fikrim hem makyaj hem de kıyafet konusunda değişir mi? değişebilir elbette..














16 Mart 2011 Çarşamba

'İSTANBUL SHOPPING FEST' BAŞLIYOR


İSTANBUL SHOPPING FEST  2011
18 Mart - 26 Nisan Tarihleri arasında İstanbul'da bir çok cadde,meydan ve alışveriş merkezi alışverişin tadına bakmak için bizleri bekliyor olacak..Hem de inanılmaz indirimler, birbirinden özel görsel şovlar, konserler ve hatta çocuklar için keyifli etkinlikler ile başlamak üzere..
Geri sayım başladı...18 Mart Cuma günü bu eğlence başlıyor neyse ki 40 gün 40 gece sloganıyla başlayacak ve eminim kaçırmaya fırsatınız olmayacak...
Gece geç saatlere kadar açık mağazalar kimin hayali değil ki...

Detaylı bilgiler için İstanbul Shopping Fest resmi sitesini kullanmanızı tavsiye ederim..Bir sürü indirim fırsatı, çekilişler ve daha fazlası bu bahar hayatımıza renk katmak üzere hazırlandı ve hepimizi bekliyor..
www.istshopfest.com adresinde üyelik formunu doldurmak ile işe başlayabilir mail kutunuzu sürekli kontrol ederek de fırsatlardan anında haberdar olabilirsiniz.


Pekala İstanbul Shopping Fest bizleri nerelerde bekliyor olacak gelin birlikte gözatalım...

***** FESTİVAL CADDELERİ ***** 


***** ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ *****


Bu linkler yardımıyla alışverişin ve festivalin merkezine ulaşmanın yollarını öğrenmeniz mümkün..
Her birinde yapılacak etkinlikler ve kolay ulaşım yolları hakkındaki detayları bulabilirsiniz...

Yüzlerce markanın birlikte hareket etmesi ve bu kadar büyük bir organizasyonda birliğin sağlanması alışverişin keyfini arttıracak sanırım..
A'dan Z'ye aklınıza gelen gelmeyen bir sürü marka bu etkinlik için kapılarını açmış bekliyor..
Peki siz ne bekliyorsunuz??

İstanbul Shopping Fest süresince gerçekleşecek tüm etkinlikleri öğrenmek için BURAYA tıklayabilirsiniz....
Ve elbette alışverişinizi canlandıracak markaları keşfetmek için ise BURAYA tıklayabilirsiniz...


BAR RAFAELI 2011 İLBAHAR-YAZ PASSIONATA


Bar Rafaeli 2011 İlkbahar-Yaz iç giyim modelleri için kameraların karşısında şaheser bir iş çıkarmış...Passionata markası için yapılan çekimlerde hem eğlenceli hem de fazlasıyla dişi bir koleksiyon sergilenmiş..paylaşmamak haksızlık olurdu ben bayıldım desem yalan olmaz sanırım...



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Bunları da Paylaşmışız