11.'si 12 Eylül itibarıyla başlamış ve 12 Kasım'a kadar devam edecek olan Uluslararası İstanbul Bienali hakkında arama motorları yardımıyla birçok bilgi edinmek mümkün..nerelerde,hangi etkinlikler olacak? tarih,adres,mekan bilgileri..katılan sanatçılar hakkında detaylı bilgiler, konuşulacak olan konular hakkında ön bilgiler, sponsor olan isimler, kavramsal çerçeve ve hatta bilet fiyatlar hakkında bile istediğiniz her bilgiye ulaşmak mümkün..özellikle detaylı bilgi için en kısa ve güvenilir adres tabiki İKSV web sayfasından temin edilebilir hatta http://www.iksv.org/bienal11/anasayfa.asp bu link yardımıyla ulaşabilir ve merak ettiğiniz herşeyi öğrenebilirsiniz...
Bir de bu etkinliğe dair şunlar var asıl yazmak istediğim...mesela haftalardır bütün görsel ve yazılı medyada hatta internetteki bilumum reklamlarda ve hatta neredeyse mahalle kahvelerinde bile bir bienaldir gidiyor...bilenler bilmeyenlere anlatsın misali dilden dile kocaman harflerle BİENAL geziniyor...peki BİENAL NEDİR?? hiç sordunuz mu bu ya da merak edip okudunuz mu??
hemen bir tanım yazalım o zaman biz de naçizane....
BİENAL : Fransızca biennal (iki yılda bir olan). "iki yılda bir tekrarlanan yarışma, şölen, sergi vb. olaylar" için kullanılmaktadır.
İtalyanca "her bir diğer yıl" anlamına gelen ve iki yılda bir düzenlenen etkinliklere verilen addır. Çoğunlukla kültürel veya sanatsal faaliyetler için kullanılan bir terimdir. En eski bienal 1895'ten beri düzenlenen Venedik Bienali'dir.
Türkiye'de de 1987 yılından beri düzenlenen ve her iki senede bir tekrarlanan Uluslararası İstanbul Bienali bulunmaktadır.
Peki bienalin sözlük anlamını öğrendik aklımızda biraz daha netleşti diyelim peki ya KÜRATÖR ne demek??
hemen ona da bir göz attıktan sonra ortaya ne çıkacak bakalım....
KÜRATÖR : küratörün rolü müzeden müzeye değişir. fakat küratör hiçbir zaman, . . . 'müzeden sorumlu kişi' değildir; çoğunlukla, sorumlu olan yöneticiye yakın bir kademededir. küratörün görevleri ;
(1) müze için eser satın almayı,
(2) depoda korunmasının denetlenmesini ve
(3) onu sergilemeyi, sergiye koymayı kapsar. bu geleneksel görevler, sürekli serginin idaresine ve ek olarak, geçici sergiler düzenleme işine dayanır. aslında bu, kendini modern sanata adamış küratörlerin temel görevidir. bu alanda yaratıcı bir çaba göstermek ve sergileyeceklerine karar verirken gerekli araştırmayı yapmak zorundadırlar.
küratör herhangi bir anda; sergiler için sanat dünyası tarafından sunulan çoklu olanakların içinden, sunmak istediği şeyi seçer ve projenin uygulanabilirliğini hesaplar. bu nedenle, dört bir yandaki sanat hakkındaki etkili bilgiyi ayıkladıkça, görevi, üretim öğelerinden biri olmaktır. bir sergi ortaya koyduğunda konumu değişir: sergi ziyaret edildikçe müzenin üretiminin bir parçası olarak takdir edilir. böylece küratör, bir kurum olarak müze ile tüketiciler olarak halkın arayüzünde durur....
Neden terimler arasında kayboldun diyeceksiniz biliyorum...kısaca İstanbul'da bir eetkinlik var adına da bienal diyorlar bir de bu bienalin organizatörleri var diye konuyu bağlamak dururken bu tenım karmaşası da ne değil mi???
Hayatımızın içine bilinçli olarak ya da farkında olmadan hemen hergün bir sürü yabancı kelime giriyor çıkıyor...gündem hergün değiştikçe bizler de bir sürü anlamını bilmediğimiz kelimelere maruz kalıyoruz...bienal ve küratör bunlardan sadece ikisi...bilelim istedim...bienal etkinliklerine katılacaksam aslında kim emek harcamış, amacı neymiş, içeriği neymiş diye araştırma yaparken de kelimelere takıldım ve paylaşmak istedim...önemli geldi açıkçası...bilinçsizce yaşamak adetimiz olmuş kim ne derse kabul edip ezberler olmuşuz..bunu birazcık da olsa değiştirebilirz ben değişime başladım arkadaşlar...madem küreselleşiyor dünyamız yabancı kelimeler maddem dilimize yerleşiyor yavaş yavaş o zaman en azından neyi neden kullandığımızı,nereye gidip neye katıldığımızı bilerek yaşamayı tercih ederim doğrusu...
Aslında bu yazıya başlarken amacım 11.Uluslararası İstanbul Bienali hakkında detaylı bilgi vermekti...çünkü ben kendi adıma araştırdım ve bir grup arkadaşımla cumartesi günü etkinliklere katılacağım...neler varmış gezip gördükten sonra yazmak daha mantıklı geldi...ben de farklı bir açıdan bakamak istedim...şimdi de konuyu bağlayamıyorum...en iyisi şimdilik burada bitirmek yoksa dağıldıkça dağılacak konu:)
Hafta sonu deneyimlerimi daha keyifli bir yazıda paylaşmak üzere diyerek buraya kadar sabredip okuduysanız teşekkür ediyor ve bitiriyoruuummm:)
Haftasonu görüşmek üzere:)
16 Eylül 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bunları da Paylaşmışız
-
Kemer çeşitleriyle her vücuda uygun bir şekle girebilen ve mevsimsiz bir aksesuar olması dolayısıyla dolaplarımızda daimi yerini koruyor......
-
ŞÖYLE Kİ ÇOK DA HAYATİ BİR SORUN OLMASA DA YAKLAŞIK BİR AYDIR BİR TÜRLÜ ÇÖZEMEDİĞİM BİRŞEY HALİNİ ALDIĞI İÇİN SİZDEN YARDIM RİCA EDİYORUM.....
-
Eveet bu bir promosyon taktiği sanırım arkadaşlar aklıma başka bir açıklama gelmiyor açıkçası...yoksa neden dünya çapında olması hedeflenen...
-
Eldiven inanılmaz geniş bir yelpaze ile heryerde karşımızda...üstelik ne yazı var ne kışı, ne sporda vazgeçiliyor ne de bir gece kıyafet...
-
Sizlere bir çekilişten söz etmiştim hatırlarsınız FashionByPride eşsiz tasarımlarını sevgili StilDirektörü m aracılığı ile hediye ediyor...
-
Twilight Saga ... tam da geçen sene bu tarihte keşfedip filmini defalarca seyredip liseli kızlar gibi twilight sayıkladım itiraf ediyorum:)...
-
Oldum olası giyim kuşam aksesuar ayakkabı çanta konusunda hemen her yenilik ilgimi çektiyse de bir türlü alışamadığım tek şey...
-
Saçlar kadının en önemli aksesuarı olduğuna göre (gerçi erkeğin bizden daha önemli ama burada onlara değinmiyorum şimdilik) bakımı,özeni,he...
2 yorum:
mutlu bayramlar sakazenciim:)
saol canım benim:)) senin de bayramın mutlu hergünün bayram olur:))
Yorum Gönder